23 Şubat 2016 Salı

Kehribar Dizisi Oyuncuları ve Dizi Konusu Genel Hikayesi

ATV bir yeni dizi daha yeni sezonda oldukça iddialı dizilere imza atan ATV yeni bir dizi ile yine seyirciyi sürükleyecek.

Son yıllarda kabadayı dizileri daha ön plana çıkmaya başladı kabadayıların aşkları Kehribar dizisin de aynen öyle. Kehribar dizisi ATV kanalında yakında başlayacak diziler arasında dizinin tanıtım videoları ve fragmanları yayınlanmaya başlar başlamaz aslında kadro ve dizinin konusu bile şimdiden izlenecek ve reyting alacak diziler arasında olduğunu gösteriyor. Dizide konusu son yılların en favori konuları arasında ama hiçbir zaman eskimeyen tek konu ise “AŞK” işte Kehribar dizisi de konu içinde konu acı içinde acı ve suç içinde suç izleyecek izleyici dizinin başrollerinde başarılı oyuncular yer verilmiş.

Gürkan Uygun, Ayça Varlıer ve Necip Memili yer alırken dizinin  yönetmen koltuğunda Yıldız Hülya Bilban, yer alırken senaryo Sinan Tuzcu ve Ali Aydın paylaşıyor diziyi ilk bölümü merakla beklenirken dizini fenomeni olacaksınız denilebilir.


 Kehribar Dizisi Oyuncuları ve Canlandırdığı Karakterler:

Gürkan Uygun: Orhan Yarımcalı
Yirmi yıl acı vatanda, Almanya'da hasretlik çekmiş. Sessiz, sakin, kendi deminde yaşayıp giden bir adamken; memlekete dönmüş, namlı bir kabadayı olmuştur. Orhan'ın nasıl bu hallere girdiğini anlamak, anlatmak için, sadece Orhan'ın hikayesini bilmek anlamak yetmez. Orhan'ı Yarımcalı Orhan yapan, yanında yöresinde onunla yaşayan; dostu, akrabası, hısmı, hasmı ve ona nam veren cemil cümle tanıyanlarıdır. Yarımcalı. Dostluğu sevindirir, düşmanlığı ürkütür. Kabadayı. 20 yaşında terk ettiği Gemlik'e, 39 yaşında döndüğünde, ailesinden ve tek aşkı Leyla'dan 19 yıldır uzakta yaşamıştır. Kabadayılık öğrenilmez. Kanında olması gerekir. Orhan tüm huyunu, adalet duygusunu, dirayetini ve gücünü dedesinden almıştır. Ürkütücü bakışları, sinirlendiğinde karşısında kim olursa olsun devirip geçecek güce sahip olması, çevresinde acı çekenleri koruma güdüsü, şiddet eğilimi olmamasına rağmen, misli ile cevap verecek şiddet unsuruna sahip olması, kabadayılığını ve namını yaratan karakter özellikleridir.

Ayça Varlıer: Leyla Bozoğlu
Leyla Bozoğlu, 'Yarımcalı' efsanesinin her anına şahit olmuş, Orhan'ı her an kalbinde taşıyan, dünyalar güzeli bir kadındır. 18 yaşındayken aşık olduğu Orhan, onun her şeyidir. Evlenmelerine izin vermeyen babasına karşı durup Orhan'la kaçmaya karar verir. Leyla, güçlüdür. O gece çıkan kavgada, abisi yaralanır. Leyla, vicdanlıdır. Abisini sokak ortasında ölümün içine bırakıp kaçmaz. Orhan'a ilk defa sırtını döner. Orhan ortadan kaybolduktan sonra hayatta bir başına kalır. Abisi Musa kurtulmuştur ama sakat kalır. Bu sakatlığın sebebi olarak aile hep Leyla'yı suçlar, Leyla da kendini. Oğlu Kemal onun her şeyidir.

Necip Memili: Musa Bozoğlu
Aksak MUSA. 20 yaşında kız kardeşini kaçırmak isteyen Orhan Yarımcalı ile girdiği kavgada, kendi bıçağı ile kasığından yaralanır. Sevgisizdir. Kız kardeşinin başkası ile kaçıp gidecek kadar aşık olmasını anlamaz, anlayamaz. Bıçak darbesi sinirlerini ve damar yollarını koparmıştır. Musa'nın sağ ayağı topal kalır. Kasığında yara alan sinirler nedeni ile iktidarsız da kalmıştır. Eksiktir. Askere kabul edilmez. Gençliğinde çevresindekilerin alay konusu olur: 'Cücük Musa'; 'Etekli' gibi acımasız lakaplar takılır ve dalga konusu olur. Bu eksikliğini, sert tavırları, acımasızlığı ile kapatmaya çalışır. Kendisi ile dalga geçenlerden teker teker intikam alır. Korkusuzdur. Parası ve babasının gücünü kullanarak, suç sisteminin bir parçası haline gelir.

Özge Özder: Adile Genştald Yarımcalı
Adile, saldırgandır. 17 yaşından beri Almanya sokaklarında yaşamıştır. Sokak jargonunu ve hayatın acımasızlığını bilir. Yıllarca kendi ayakları üzerimde durmuş, hırsı ve azmi ile hayatta kalmayı başarmıştır. Kırgındır. Genç yaşta evlenmiştir. Oğlu Kaan, ilk evliliğindendir, kocası alkolik ve işe yaramaz bir adamdır ve Adile'yi, Kaan daha 1 yaşına gelmeden terk etmiştir. Adile, Almanya Köln'de Mangal Restoran'da garsonluk yapmış hem kendine hem de çocuğuna bakmıştır. Aşıktır. Orhan ile Mangal Restoran'ın sahibi aracılığı ile tanışırlar, Orhan çalıştığı fabrikadan çıkarılmamak için Alman vatandaşı bir kadınla sahte evlilik yapmak zorundadır. Beş yıllık bir anlaşma yaparak evlenirler. Orhan maaşının çeyreğini her ay Adile'ye verir. İlk 1 yıl yetkililer şüphelenmesin diye aynı evde yaşarlar. Orhan Adile'nin oğlu Kaan'a baba gibi olur, sahiplenir. Adile'ye asla elini sürmez, yan gözle bile bakmaz. Orhan'a zaman içinde aşık olan Adile, Orhan'ın tavrından dolayı çileden çıkar.

Aslıhan Güner: Bahar Bozoğlu
Bahar, liseyi Mudanya Anadolu Lisesi'nde tamamladıktan sonra, Üniversite sınavında İstanbul Üniversitesi Ziraat mühendisliğini kazanır. Okulu derece ile bitirir. Baba evine geri dönmek istemese de Yavuz'un baskısı ile memleketine geri dönüp, Bozoğlu ailesinin topraklarının yönetiminin başına geçirilir. Orhan'ın Almanya'dan dönüşü üvey ablası Leyla'yı etkilediği kadar Bahar'ı da etkileyecektir. 'Aşk', Bahar'ın karşısına umulmadık bir anda, umulmadık sureti ile belirecek. Bahar belki de ilk defa hayatının kontrolünü yitirecektir...

Fırat Altunmeşe: Kemal Bozoğlu
Kemal, daha doğduğunda alnına yazılmış olan 'intikam' hikayesinin peşinde savrulup duracak. Dedesi ile dayısının yetiştirmesi olduğu için, ailesinin can düşmanı 'Yarımcalılar' ile bir yandan savaşırken, bir yandan da ilk ve tek aşkı Meltem Yarımcalı ile hayatını kurmaya çalışır. Neden babasının soyadını taşımadığını, annesinin ona olan düşkünlüğünü, dayısının öfkesinin kendisine uzanacak kadar olan ateşini hissedecek, sorgulayacak ve anlamaya çalışacaktır. Orhan Yarımcalı döndüğünde herkes gibi onun da hayatı değişir.

Yağmur Aydan: Meltem Yarımcalı
Meltem, hayatı boyunca Mudanya dışına adım atmamıştır. Annesinin İstanbul sevdasını, babasının annesine bükülen boynunu, dedesinin ve nenesinin sevgisini hayatının merkezine koymuştur. Ama Meltem için hayatın anlamı 'Kemal'dir. Onsuz yaşayamayacak kadar derin bir kara sevdaya tutulmuştur. Yasak olduğunu bile bile... Ailelerinin yıllarca süren kavgası onu korkutmaz. Amcası Orhan Yarımcalı'dan bu aşk için yardım ister. Orhan yıllar önce kendi yaşadığı laneti, yeğenine yaşatacak mı yoksa genç aşıklara yardım elini mi uzatacak henüz bilinmez.

Kehribar
Yapımcı : Süreç Film
Yönetmen : Yıldız Hülya Bilban
Senaryo : Sinan Tuzcu ve Ali Aydın

Kehribar Dizisi Genel Konusu Hikayesi
Ölesiye aşık olan iki genç; Orhan ile Leyla'nın araya giren yirmi yılını ve sonrasında yaşanacakları konu alan dizinin başrollerini Gürkan Uygun, Ayça Varlıer ve Necip Memili paylaşıyor. Sürükleyici bir aşk hikâyesini anlatacak olan Kehribar'ın yapımcılığını Süreç Film Ali Gündoğdu, yönetmenliğini Yıldız Hülya Bilban, senaryosunu ise Sinan Tuzcu ve Ali Aydın'ın üstleniyor.

Sessiz, sakin, kendi deminde yaşayıp giden Orhan Yarımcalı'nın, Almanya'dan yirmi yıl sonra memleketine dönüşünü, çektiği hasretlik, sevdiklerinden uzak kalmasına sebep kin ve bitmeyen öfkenin hikâyesi Kehribar…

Nam-ı diğer "YARIMCALI ORHAN"ın Türkiye'nin en meşhur kabadayılarından biri olma hikayesi. İlk ve tek aşkı Leyla'dan ayrı yaşadığı yirmi yıl boyunca, kendi içine kapanıp, bir gün içinde ki yalnızlıktan geri dönüşünün hikâyesi Kehribar. Çok yakında izleyici ile buluşmaya hazırlanan dizide ayrıca Özge Özder, Aslıhan Güner, Nazmi Kırık, Fırat Altınmeşe, Yağmur Aydan, Aslıhan Güner, Umut Karadağ, Ahmet Uz, Sibel Taşçıoğlu ve daha birçok ünlü oyuncu yer alıyor.

20 Şubat 2016 Cumartesi

Eve Dönüş Dizisi Oyuncuları - ATV Eve Dönüş Dizisi Konusu - Hikayesi

İntikam hırsı iki ayrı insanı bir araya getirebilir mi? Hayatınızı alt üst eden insanlardan intikam almak istiyorsanız bunun uğruna nelerden vazgeçersiniz? Şöyle bir düşünün.

Eve Dönüş dizisinde intikam hırsı ve bunun uğruna yaşanan olayları ele alırken aynı zamanda bir annenin evladı, aşkı, hırsı, bir gecede değişen hayatlara tanıklık edeceksiniz. ATV ekranlarında yeni sezon dizileri arasında olan Eve Dönüş dizisi oyuncu kadrosu ve oyuncuların canlandırdığı karakterler hakkında daha ayrıntılı bilgi edinmek isteyenlere işte dizi kadrosu ayrıntıları.

Eve Dönüş Dizisi oyuncuları ve canlandırdığı karakterler.

Cansel Elçin: Yusuf
Babasını çocuk yaşta kaybetmiş ve abisi tarafından büyütülmüş olan Yusuf, üç kuşaktır İstanbul'da yaşayan, aslen Artvin Hopa'lı, balıkçı bir ailenin küçük oğludur. Ailenin diğer erkekleri gibi balıkçılık yapmaktadır. Kendi halinde bir adam olan Yusuf'un hayatı bir gecede değişir.

Dilşad Çelebi: Leyla (Pınar)
İstanbul'un köklü ve zengin ailelerinden birinin kızıdır. Babası Raif Bey öldüğünde, holdingle birlikte bütün mirası Pınar'a kalmıştır. Çok inatçıdır. Kızı Elif'in doğumundan itibaren tüm hayatını ona adamıştır. Zarif, alçakgönüllü ve iyimserdir.

Tardu Flordun: Kürşat
Kürşat, çocukluğu boyunca çok zengin olmanın hayalini kurmuştur. Üniversitedeyken tanıştığı, varlıklı bir aileden gelen Pınar'ı tavlamayı başarır ve evlenirler. Elif doğduktan sonra, işleri Kürşat yönetmeye başlar. Gösterişi ve zenginliği sever. Bencildir. Kendine çok güvenir.

İpek Erdem: Canan
Pınar'ın lise arkadaşı olan Canan, orta halli memur bir ailenin kızıdır. Pınar'ın zenginliğini her zaman kıskanmıştır. İstediğini elde etmek için her türlü yolu deneyebilecek bir kadındır. Kendisine fazlasıyla güvenir. Hayatta kendisini reddebilecek bir erkek olmadığına inanır. Entrika çevirmeye bayılır.

Merve Oflaz: İpek
Kürşat'ın kız kardeşi ve Yusuf'un şu anki sevgilisi. Abisi sayesinde sahip olduğu zenginliği sevse de, para konusunda takıntılı değildir. Masum bir ifadesi vardır, ancak inatçı ve tuttuğunu koparan bir kızdır. Yusuf'a deli gibi aşıktır.

Eve Dönüş Dizisi Genel Konusu ve Hikayesi

Bir anne çocuğundan vazgeçebilir mi? Ya bir adam şerefinden? Peki, bir anda canınızdan çok sevdiğiniz birini kaybederseniz ne yaparsınız? Ya her şeyinizi kaybederseniz? Yusuf ailesiyle birlikte mazbut bir hayat süren kendi halinde bir balıkçıdır. Pınar ise İstanbul cemiyetinin zengin ve saygın ailelerinden birinin kızıdır. İkisi de mutlu mesut yaşarlarken, korkunç bir olay yolları asla kesişmeyecek Pınar ve Yusuf'u bir araya getirir. İkisinin de tek bir amacı vardır. Hayatlarını altüst eden insanlardan intikam almak!

19 Şubat 2016 Cuma

Doru Yayın Saati - TRT Çocuk Doru Saat Kaçta Yayınlanıyor?

TRT çocuk kanalı yeni gelen çizgi filmlerle yeniden güncellendi. TRT Çocuk kanalı yeni dönemde en çok izlenen diziler arasında olan harika kanatlar ardından “ Yılkı Atı Doru” başladı Doru çocukların hayvan sevgisi ve ormanda ve çiftlik hayatında yaşanan olayları ele alırken her güne yeni bir macera ve eğitici bir çizgi film. Doru birlik olan orman atlarının başlarından geçen olayları anlatan doru çocukların yeni tutkusu heyecan ve macera dolu Doru her güne yeni bölüm ve ardından akşam saaetlerinde tekrarlanan bölüm ile çocuk izleyicilerin dikkatine iyi seyirler.



TRT 1 2016 Yılı Yayınladığı Çizgi filmler Kuşağı Saatleri

06:27İstiklal Marşı ve Günün Program Akışı
06:33Çizgi Film "Arı Maya"
07:00Çizgi Film "Mini Mini Hutoslar"
07:45Çizgi Film "Pepee"
08:25Çizgi Film "Canım Kardeşim"
08:55Çizgi Film "Ciciki"
09:25Çizgi Film "Laura'nın Yıldızı"
09:55Çizgi Film " Elif'in Düşleri"
10:30Çizgi Film "Yılkı Atı (Doru)"
11:05Çizgi Film "Pepee"
11:45Çizgi Film "Harika Kanatlar"
12:25Çizgi Film "Arı Maya"
13:00Çizgi Film "İbi"
13:35Çizgi Film "Canım Kardeşim"
14:05Çizgi Film "Mutlu Oyuncak Dükkanı"
14:45Çizgi Film "Rafadan Tayfa"
15:30Çizgi Film "Çılgın Orman"
16:00Çizgi Film " Elif'in Düşleri"
16:30Çizgi Film "Harika Kanatlar"
17:15Telali
17:25Çizgi Film "Köstebekgiller"
18:00Çizgi Film "Keloğlan Masalları"
18:30Rüzgar Gülü - 2016
18:55Çizgi Film "Rafadan Tayfa"
19:40Çizgi Film "Bulmaca Kulesi"
20:10Çizgi Film Makinesi (Yeni)
20:15Haberin Olsun
20:30Harika İşler Takımı (HİT)
21:00Çizgi Film "Yılkı Atı (Doru)"
21:30Çizgi Film "Maysa ve Bulut"
21:55Bizim Ninniler
22:00Çizgi Film "Kuzucuk(Diyaloglu)"
22:25Çizgi Film "Keloğlan Masalları"
23:05Çizgi Film "Rüya'nın Günlüğü"
23:15Çizgi Film "Mini Mini Hutoslar"
23:45Bizim Ninniler
00:00Çizgi Film "Kuzucuk(Diyaloglu)"
00:30Çizgi Film "Doki"
01:00Çizgi Film "Pak İle Pırpır"
01:30Çizgi Film "Arı Maya"
02:10Çizgi Film "Kuzucuk(Diyaloglu)"
02:45Çizgi Film "Canım Kardeşim"
03:15Çizgi Film "Pepee"
04:00Çizgi Film "Arı Maya"
04:30Çizgi Film "Kuzucuk(Diyaloglu)"
05:00Çizgi Film "Biz İkimiz"
05:30Çizgi Film "Ciciki"
06:00Çizgi Film "Kuzucuk"

18 Şubat 2016 Perşembe

Aile İşi Dizisi Oyuncuları ve Dizinin Genel Konusu Hikayesi

Aile İşi ATV ekranlarında aile komedisi diyebiliriz aile izleyeceğiniz dizi daha çiceği burnuda olan diziler arasında yerini alıyor. Aile İşi dizisinin baş rollerini paylaşan daha öncede aile dizilerinden aşikar olduğumuz isimler arasında olan Ufuk Özkan, ve oyunculuk deneyimlerinin başında olan kısa zamanda ismini duyuran isimlerden Pelin Akil, paylaşıyor.

Aile İşi dizisi kadrosu kadar yapımcı ve yönetmeni de iddialı dizi kısa sürede sevilen diziler arasında yer alacağı kesin.

ATV ekranlarında yer alan dizi Çarşamba akşamları yayınlanmaya başladı ilk iki bölüm ile ekranların sempati kazanan dizileri arasında.

Aile İşi Dizisi oyuncuları ve canlandırdıkları karakterler ve dizinin genel hikayesi ve konusu ayrıntıları işte.


Ufuk Özkan: Hakan
Onun hayatı bir yetimhane kapısında başlar. Yetim olarak büyümüştür Hakan. Bu yüzdende sert bir mizacı vardır. Çocukluğundan beri tek başına, ayakta kalmaya çalışarak yaşamak onu dışarıdan sert görünüşlü biri yapmıştır. Ama aslında çok yufka yürekli, duygusal, iyi biridir. Asla bir dolandırıcı değildir ama iş konusunda da yakaladığı her fırsatı değerlendirmek ister. Fakat iş konusunda da pek başarılı sayılmaz. Yapmaya çalışıp batırdığı onlarca işten sonra son yıllarda izdivaç ve TV programlarına figüran sağlama işine girmiştir.

Pelin Akil: Müjde
Yirmili yaşların ortasındadır. Önce babasının hemen ardından, bir-iki sene sonra annesinin vefatı ile üç kardeşinin tüm yükü omuzlarına kalmıştır. Onlara hep annelik, hem babalık yapmıştır. Kardeşleriyle beraber Şile' de küçük bir evde yaşarlar ve babasından kalma balıkçı kayığı ile geçimlerini sağlarlar.
Genel olarak neşeli, delidolu bir kızdır Müjde. Pratik çözümler bulabilir. Hazır cevap ve çok dürüsttür. Hak etmediği, kazanmadığı hiç bir şeyi kabul etmez çalışkandır. Haksızlığa dayanamaz. Tek istediği kardeşlerini okutup, iyi bir hayatlarının olmasını sağlamaktır.

Füsun Demirel: Leman
Ellili yaşlarını geçmiştir. Dinç, uyanık, hala kendi yaptığı el işi örgüleri pazarda açtığı tezgahta satarak yaşamaktadır. Biraz agresif bir karakter gibi görünse de aslında çok iyi kalplidir. Onun sorunu dilinin kemiği olmamasıdır. İçinden ne geçerse söyler, kim ne der diye hiç düşünmez.

Sait Genay: Ziya
Leman ile aynı yaşlarda eski bir sokak çalgıcısıdır. Hayatı boyunca akordeonundan ayrılmamış, onunla bir dost arkadaş gibi yaşamıştır. Çapkınlığı, çalıp söylediği eski tangolarla her ne kadar sokakta çalışsa da ruhen bir salon adamıdır Ziya... Leman ne kadar "dan dun" bir karakter ise, Ziya da bir o kadar incelikler adamıdır. Genel olarak neşelidir. Anlık tepkiler gösterebilir, bu tepkilere müziğini katabilir. Çok sesli bir karakter diyebiliriz Ziya'ya bu yüzden.

Hasibe Eren: Emel
Otuzlu yaşların sonu belki kırkların başındadır. Genel olarak Emel, güzelliğine ve üstüne başına düşkün bir karakterdir. Bu yüzden kredi kartı borçları hiç bitmez. O da pazarda bir tezgah, dolayısıyla kooperatifte hisse sahibidir. Kendi yaptığı reçelleri satarak geçimini sağlar. Genel olarak neşeli, şen şakrak bir karakterdir ama bazen bir hüzün basar Emel'i... Özellikle de Ece'ye yakın olduğu zamanlarda. Bu hüznü Emel karakterinin genelinde alttan alta hep hissederiz.

Murat Akkoyunlu: Mülayim
Adı gibi mülayimdir, Mülayim. Emel ile aynı yaşlardadır. Serbest muhasebecidir ama iş bulamadığı için Kudret'in (mahallenin tefecisi) borç tahsilat ofisinde çalışmaktadır. Biraz pısırıklığından biraz temiz kalpliliğinden hiç bir tahsilat yapamaz. Öyle ki elinden gelse cebinde ki paradan insanların borçlarını ödeyecektir. Projedeki en sorumluluk sahibi kişidir. Her ne iş yapıyorsa çok ciddiye alır, işin her türlü gereğini yerine getirmeye çalışır.

Can Bonomo: Berk
20'li yaşların hemen başında. Projedeki en kapalı kutudur. Orijinal hikâyede çok zengin bir ailenin çocuğudur ama bunu kimseye söylemez. Ailesinin zenginliğinden, ona sağladığı olanaklardan vazgeçmiş, kendi ayakları üzerinde durmaya çalışmaktadır. Teknolojiye meraklıdır ve aile içinde "abi" rolünü üstlenecektir.

Aile İşi Dizisi Genel Hikayesi ve Konusu:
NTC Medya'nın yapımcılığını üstlendiği eski Yeşilçam filmleri tadında sımsıcak aile komedisi "AİLE İŞİ" çok yakında atv ekranlarında izleyicisi ile buluşmaya hazırlanıyor.
Hem güldürerek, hem de hüzünlendirerek, izleyicinin kendisini adeta içinde hissedeceği, eski Türk filmlerini aratmayacak dizinin yönetmen koltuğunda Avrupa Yakası, Yalan Dünya gibi reyting rekorları kırmış birçok dizinin yönetmenliğini üstelenen JALE ATABEY otururken, senaristliğini ise ÖZGÜR EVREN HEPTÜRK üstleniyor.

YAPIM: NTC MEDYA
YAPIMCI: MEHMET YİĞİT ALP
YÖNETMEN:  JALE ATABEY
GENEL KOORDİNATÖR: NAZLI HEPTÜRK
UYGULAYICI YAPIMCI: ARZU ERSAN DELİGÖZ
SENARİSTLER: ÖZGÜR EVREN HEPTÜRK, FERHAT ERGÜN
JENERİK MÜZİĞİ: CAN BONOMO, CAN SABAN, ALİ RIZA ŞAHENK

OYUNCULARIMIZ; UFUK ÖZKAN, MURAT AKKOYUNLU, HASİBE EREN, FÜSUN DEMİREL, SAİT GENAY, PELİN AKİL, CAN BONOMO, ŞAFAK KARAALİ, ÖZGÜR EMRE YILDIRIM, DENİZHAN AKBABA, ALİ RIZA ŞAHENK, NAZ AR, OSMAN WÖBER, MİNE KILIÇ, UTKU ATEŞ, MICHAELA MELEK DEDE, MELİSA LARA CANTEZ, TOPRAK ÇERÇİOĞLU

17 Şubat 2016 Çarşamba

Yeter Dizisi Oyuncuları Dizinin Genel Konusu ve Hikayesi

Yeter dizisi kısa zaman önce başlamasına rağmen hataların adresi ve insanın tecrübesiz hayatlarına ışık tutan bir dizi. ATV ekranlarında seyrettiğimiz dizi “YETER” paranın büyüsüne kapılıp sonrasında kabusa dönen bir hayatın hikayesini anlatan dizide çocukları ile birlikte kaçmak isteyen bir hayatta sarmaşık gibi karışık ilişkiler ve bir aile ortaya çıkıyor.

Yeter dizisi masal gibi başlayıp kabusa dönen bir evlilik esaret olan bin yaşam, av olan bir avcı, ve yalan üzerine dönen bir evlilik anlatan dizinin senaryosu bakalım izleyiciyi nerelere sürükleyecek.

Yeter Dizisi Oyuncuları:  Dizinin hikayesi ve genel konusu detayları işte.

Pelin Karahan: Aylin
Masal gibi başlayan evliliği kısa zamanda kâbusa dönüşür. Çocuklarını korumak için söylediği yalan onu ve çevresindeki herkesi bir girdap gibi içine çekerken; Aylin bu esaretten kurtulabilecek midir?

Yurdaer Okur: Yekta
Kendini bildi bileli avcıydı. Ama bir gün ürkek bir tavşana av oldu. Hayatta en büyük silahı zekâsı olan bir beyin cerrahı; küçümsediği karısı ve karısının yakınları tarafından beş yıldır kandırıldığını öğrendiğinde büyük bir sessizliğe gömülür. Bu; fırtına öncesi sessizliktir.

Doğan Can Sarıkaya: Kaan
Aylin ve Yekta'nın oğlu, 10 yaşında. Babasından nefret eder görünse de; sorunlarını onun sert ve acımasız yöntemleriyle çözmeye çoktan başlamıştır. Bunu fark eden Aylin dehşete kapılır.

Eliz Neşe Çağın: Duru
Baştan sona yalanlara örülü bir hayatın içinde sıcacık tebessümüyle bütün kapıları açabilen 5 yaşında bir kız çocuğu. Halası Aylin'in gözbebeği...

Korel Cezayirli: Uras
Aylin'in yaşanmamış gençlik aşkı... Eski profesyonel futbolcu. Geçmiş hatalarını telafi etmek için Aylin'e yardım etmeye çalışırken Yekta'nın yaptıklarını herkesten önce fark etse de kanıtlaması çok zordur.

Selen Domaç: Filiz
Aylin'in yengesi. Her şeye karşı büyük bir açlığı vardır. Paraya, aşka, tutkuya... Ne olursa olsun, başına ne gelirse gelsin hayatta kalma güdüsü çok kuvvetlidir. Kocası Zafer ve kızları Duru ile yaşarlar. Aylin'in büyük sırrın en tehlikeli ortağıdır...

Fatih Koyunoğlu: Zafer
"Filler tepişir, çimler ezilir"
Aylin'in abisi. Her şeye sahipmiş gibi görünen ama hiçbir şeye sahip olmayan, adeta yenilmeye mahkûm bir adamdır. Belki de bardağı taşıracak son damlayı beklemektedir.


Ayşin Yeşim Çapanoğlu: Handan
Aylin'in çocukluk arkadaşı ve sırdaşıdır. İyi niyetli ve fedakârdır. Önceliği her zaman sevdiklerine verir, kendi isteklerini ve hayatını erteler. Ancak alacağı büyük bir darbe, karakteri üzerinde derin bir kırılmaya ve kendisinden hiç de beklenmeyen şeyler yapmasına neden olacaktır.

Tolga Evren: Yılmaz
Yekta'nın kardeşi. Sıra dışı bir adamdır. O da abisi gibi kazanan olabilecek kapasitedeyken; kaybeden olmayı tercih etmiştir. Yekta bugüne kadar onu hayatından uzak tutmuş olsa da, karısının büyük sırrını ortaya çıkarmak için kardeşinden başka güveneceği kimse yoktur.

Tuğçe Kurşunoğlu: Ebru
Hayatını borçlu olduğu Yekta'ya, hayranlığı Ebru'da bir saplantıya dönüşür. Onun için her şeyi yapmaya hazırdır. Ölümün eşiğinden dönen insanların cüretkarlığına sahiptir.

Osman Albayrak: Coşkun
Zafer'in asker arkadaşı. Hayatın tadını çıkaran, kendi dünyasında zeki, risk alan ama bir o kadar korkak bir adam... Şeytan tüyü vardır adeta. İzleyici hem ondan nefret edecek, hem de onu sevimli bulmaktan alamayacaktır kendini.

Mustafa Mert Koç: Mert
Yekta'nın asistanı. Onu idolü olarak görmekte ve hayranlık duymaktadır. Farklı bir genç kız olan, Ada ile tanıştığında kendini ona âşık olmaktan alıkoyamaz.

Cansu Kurgun: Ada

Selçuk'un kızıdır. Fotoğrafçılıkla ilgilenir. Babasıyla beraber Almanya'dan yurda kesin dönüş yapar. İlginç bir genç kızdır. Babasına çok düşkündür. Yaşayacağı olaylardan aldığı darbe, onda kapanmayan yaralar açacaktır.

Yeter Dizisi Genel Konusu:
Henüz üniversite öğrencisiyken tanıştığı ünlü ve başarılı cerrah Yekta Harmanlı'yla evlenen Aylin; kısa sürede bu büyülü rüyadan uyanırken, kendini bir karabasanın ortasında bulur. Yaşadığı psikolojik şiddete daha fazla dayanamayacağını anladığında boşanmayı dener ama başaramaz. İkinci çocuğuna hamile kaldığında tek bir amacı vardır. Çocuklarıyla birlikte kocasından kaçmak… Bütün hayatını etkileyecek o büyük yalanı kocasına söylerken, sırrını paylaştığı yakınlarından biri ona ihanet etmeye hazırlanmaktadır.

16 Şubat 2016 Salı

ATV Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz Dizisi Oyuncuları ve Dizinin Genel Konusu Hikayesi

Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz Dizisi Oyuncuları ve Dizinin Genel Konusu Hikayesi 

Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz ATV ekranlarında büyük bir izleyici kitlesi olan severek izlenen ve reyting rekorları kıran dizisi Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz dizisi kadrosu ve dizinin genel konusu itibarı ile oldukça iddialı dizilerden birisi oldu. 2015, 2016 yılında yeni sezon dizilerden bir çoğunu reytingde sollayan dizi ATV ekranlarında Salı akşamları izleyicisi ile buluşuyor.

Dizinin  boşrollerindeki isim ise bir çok dizide farklı karakterlere hayat veren Oktay Kaynarca oluyor. Kaynarcanın çelişki bir hayatı ve iki sevdiği kadın var dizide bu ilk zamanlar tartışma konusu olurken hala zaman zaman Meryem’le olan dizi replikleri dizinin dışında da haber konusu oluyor işte sevilen dizide oyuncular ve canlandırdıkları karakterler ve dizinin genel konusu hikayesini merak edenlere.

Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz Dizisi Oyuncuları ve canlandırdıkları karakterler:

Oktay Kaynarca: Hızır Çakırbeyli
Annesi ona Hızır diye hitap ediyor, alemde Hızır Reis olarak anılıyor ve sevenleri ona Çakır diyor. Çakır'ın hayatını değiştiren olay ise ağabeyi Ömer'in hasımları tarafından öldürülmesidir. Çok sevdiği ağabeyinin ondan istediği tek şey olan mühendis olmayı rafa kaldırıp, ağabeyinin intikamını alarak önce cezaevine sonra yeraltı dünyasına giriyor. Hızır eski kulağı kesiklerdendir, her şeyi duyar... İçindeki ses ona en büyük olacağını söylüyor ama bir taraftan da diyor ki hiçbir şey eskisi gibi olmayacak...

Deniz Çakır: Meryem Çakırbeyli
Çakır'ın karısı Meryem net bir insandır. Çakır'ın Nazlı ile olan ilişkisinin karşısında bile her zaman dimdik ayaktadır. Bir yerde Çakır ondan intikam alıyor diye düşünür. Yoksa kocasının ondan başka birisini sevebileceğine ihtimal vermiyor. Ailenin erkeklerine bir şey olsa bu kocaman mafya ailesini Meryem rahatlıkla yönetebilir. Böyle sevgi dolu bir kadın gerektiğinde ölüm emri verebilir mi? Söz konusu ailesi ise ve öldürülecek olan bunu hak ediyorsa evet...

Müjde Uzman: Nazlı Öztürk
Zengin olmanın değil ama başarılı olmanın hayallerini kurmuş olan Nazlı, evli çocuklu bir mafya babasına sevdalanmıştır. Üstelik de aralarında 20'ye yakın yaş farkı varken... Onun "kadını" olmayı kabul etmiştir, ondan hamile bile kalmıştır. Bin kere pratik yapsa da bir kez bile boşanmazsan yüzümü asla göremezsin diyememiştir. Kendisi kaderci değildir, akılcıdır...

Tarık Ünlüoğlu: Ünal Kaplan
Yeraltı dünyasını büyük bir aile gibi düşünmek gerekir. Bu ailenin lideri de Ünal Kaplan'dır; ve Ünal kaplan asla av olmak niyetinde değildir. Tehdit olarak gördüğü kimse uzun süre yaşayamaz. En büyük olmak onun vazgeçilmezidir. Hızır Çakırbeyli'nin zekası ve gücüyle zirve yolunda ilerlediğini fark ettiği an artık onun en büyük düşmanı olmuştur. Vicdan ve merhamet duygularından yoksundur. Hayattaki tek zaafı kızıdır...

Ozan Akbaba: İlyas Çakırbeyli
Çakır'ın kardeşidir. Abisinin onun hakkında en haklı olduğu konu fevri olması, gözü döndüğü zaman aklını kaybetmesi... Abisi de kendisi kadar öfkeli aslında ama nasıl yapıyorsa yapıyor bunu bastırıp hep doğru zamanda intikam almayı başarıyor. Kendisini en çok Ünal'ın oturduğu koltukta hayal ediyor... Onun gibi şık, onun gibi güçlü, onun gibi çapkın olmak istiyor... Sadece zamana ihtiyacı var, yoksa bu üç özelliğe sahip...

Yunus Emre Yıldırımer: Alpaslan Çakırbeyli
Çakır'ın ağabeyi Ömer'den aileye kalan tek miras... Çakır'a göre o bir dahi ve ailenin yüz akı... Melek gibi bir çocuk... Alpaslan aklının yanı sıra çok da merhametli... Babasını kaybettikten sonra annesi çocuğunu büyütürken yalnız olmamak için helal süt emmiş bir profesörle evlenmek ister. O günden sonrada aileden aforoz edilir. Alpaslan dahil ailede kimse onunla görüşmez... Meryem Çakırbeyli hariç....

Sabina Toziya: Hayriye Çakırbeyli
Çakırbeyli ailesinin mihenk taşı. Hızır Çakırbeyli'nin annesi. Bu ailenin kadınlarının dünleri yoktur bugünlerinin geçici olduğunu bilirler; yarın için mücadele eder dururlar. Hayriye Çakırbeyli de kocasının ölümünden sonra bu aileyi dimdik ayakta tutmuştur. Çok güçlü, otoriter ve geleneklerine bağlı bir Karadeniz kadınıdır.

Hakan Karahan: Özer Çetiner
Uzun yıllardır Ünal Kaplan'ın bu alemdeki en güvendiği kişi. Hem sırdaşı hem sağ kolu. Ünal Kaplan adına tüm planları kurgulayan ve yöneten çok zeki biri. Masadaki ikinci adam ve çok derin bağlantıları var. Etrafta olan biteni iyi gözlemleyen ve gerektiğinde Ünal Kaplana da fikir veren kurnaz bir adam. Tehdit altında olduğunu hissettiği an yapamayacağı hiçbir şey yok. Gizli, bilinmeyen yönleri var. Sürprizlerle dolu bir karakter...

Kenan Çoban: Fahri
Etrafındaki insanlar tarafından psikopat diye tarif edilen fakat yanında olan adamlara son derece sadık, kendi canını tehlikeye atabilecek kadar vefalı, bir o kadar da görev adamı. Bir süre hapiste yatmış iyi bir gözlemci. Bu gözlemleri sonucunda iyinin kötünün ayırdına varabilen, insanlara buna göre tanır takınan ve tavrını gizlemeyen, sözünü esirgemeyen biri.

Turgay Tanülkü: Şahin Ağa
Ömrünün neredeyse yarısını hapiste geçirmiş, eski usul bir adam. Uzun süre yaşadığı hapishane hayatına alışmış, dışarıdaki düzene ayak uydurmak zorunda kalmak ona zor gelir. O şahsına münhasır kişiliğiyle asla birilerinin adamı olamayacak bir karakter. Eski otoritesi hiç sarsılmamış, etrafı tarafından sevilen sayılan, adaletten ayrılmayan bu yüzden sözü kanun bilinen biri.

Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz

Çocuk denecek yaşta girdiği yeraltı dünyasının tepesine doğru tırmanmakta olan Hızır Çakırbeyli ve ailesinin hikayesi anlatılmaktadır. Yeraltı dünyasına giren her adam haksızlıklara başkaldırmaya yemin eder. Güçlenip zenginleştikçe kendisi bu haksızlıkların kaynağı olur…

Hızır Çakırbeyli sevda adamıdır… Sevmekten hiç kaçmaz… Sevilmeyi de pek sever… Hayatındaki tüm kadınların odağında olmak ister; annesi, karısı, kızı ve sevgilisinin…

Kardeşini, oğlunu, yeğeninin ve ailesinin diğer fertlerini de canından aziz tutar, onlar için fedakar bir "baba"dır… Vefakar bir dosttur… Vazgeçilmez bir ağabeydir. Adil ve cömert bir reistir…

Bu özellikleri onun sonu olacak yerde Hızır'ı yeraltı dünyasında da yüceltir… Sözüne güvenilir, daima iş yapılır bir adam haline gelmişken devletin radarına takılır… Devlet kontrol etmek istediği gayri meşru faaliyetleri yürütmek için ondan iyi bir aday olmadığını düşünür… Bu Çakır'a en büyük olma teklifidir…

Teklif öyle iki tarafı keskin bir kılıçtır ki, kabulü halinde "mafya" ailesine ihanet, reddi hali ise ebediyen mahkumiyettir… Devletin Hızır Çakırbeyli'ye koltuğunu vaadettiğini farkeden büyük patron, etrafını ihanetle örülü bir ağla çevirir…

Hızır Reis'in özel hayatı da dalgalıdır… Birkaç yıl önce sevdalandığı mimar Nazlı diğer tarafta eşi Meryem...


15 Şubat 2016 Pazartesi

Evli ve Öfkeli Dizinin Oyuncu Kadrosu ve Dizinin Genel Konusu

Evli ve Öfkeli Dizinin Oyuncu Kadrosu ve Dizinin Genel Konusu

Evli ve Ökeli dizisi yaşamımızda bir çoğumuz karşılaştığı sorunlara el atıyor abartı olsa da dizide aldatılma söz konusu olunca hali ile her şey değişiyor eşler arasında. Aldatılma sonrasında değişen kadınların aynı mahallede büyümüş olmaları yanında artık aynı kaderi paylaşmış olmaları oluyor. Hepsi aldatılma duygusu ile artık yaşadıkları acılara eşlerine intikam hırsı ile yaşıyor olmaları oluyor hepside eşlerinden intikam almak istiyor. Bu dört kadından korkmanız gerek. Evli ve Ökeli dizisinde oyuncu kadrosunda güçlü isimler yer alıyor.

Birce Akay, Ebru Cündübeyoğlu, Yıldız Çağrı Atiksoy, Ayça Erturan dizinin başrol oyuncuları arasında gördüğümüz isimler hepsinin rolünü hakkıyla oynayan uzun yıllardır oyunculukta sağlamadımlar atan isimlerden oluşuyor.

ATV Evli Ve Öfkeli Dizisi Oyuncuları ve Canlandırdıkları Karakterler:

Birce Akalay
Esra
Polis. Erkeksi, sinirli, hırçın, işkolik, inatçı, kararlı. Babası da emniyetin efsane müdürlerinden, saygı duyulan biri. Dilek'in mahalleden çocukluk arkadaşı... Cihan'la evli.

Ebru Cündübeyoğlu
Seray
Popüler bir dizi oyuncusu. On parmağında on marifet var. Kibirli, alaycı, eğlenceli, inatçı, tuttuğunu koparan biri. Macit'le evli.

YILDIZ ÇAĞRI ATİKSOY
Mine
Dilek'in ablası. Doktor. Naif, kibar, akıllı, sakin, mantıklı. Tek istediği bir çocuk sahibi olabilmek.

Ayça Erturan
Dilek
Engin'in karısı, Merve'nin annesi... Tatlıya düşkün, kilolu bir ev kadını... Tatlı, sempatik, komik, çocuksu, yardımsever ve her zaman pozitif.

Sarp Akkaya
Murat
Esra'nın ortağı. Esra'ya sinir oluyor. İlk başta onun ayağını kaydırmaya çalışıyor ama zamanla ondan etkilenmeye başlıyor. Maço, kaba saba biri.

Serkan Altunorak
Tarık
Ünlülerin spor eğitmeni... Çok yakışıklı, çekici, karizmatik, çapkın bir adam.

Sinan Eroğlu
Cenk
Genç, yakışı, çekici bir doktor. Yaşına göre oldukça olgun.


Evli ve Öfkeli dizisinin genel hikayesi -Dilek, Seray, Esra ve Mine…

Bu dört kadının ortak bir tek noktası vardı: Aynı mahallede büyümüş olmaları.

Yolları tekrar kesiştiğinde gördüler ki başka hiçbir şekilde ortak noktaları yoktu! Olamazdı da!

Ama yanılıyorlardı. Bir ortak noktaları daha vardı. Kısa bir süre sonra anlayacaklardı; hepsi kocaları tarafından aldatılmıştı. Ve hepsi bedelini ödetmek istiyordu!


İntikam için bir araya gelen 'ilk eşler kulübünün' dört uçuk kaçık üyesi, yıllar sonra yeniden kendilerini bulacaktı.

14 Şubat 2016 Pazar

ATV Kırgın Çiçekler Dizisi Oyuncu Kadrosu ve Dizinin Genel Konusu Hikayesi

Kırgın Çiçekler Dizisi Oyuncu Kadrosu ve Oyuncuların Canlandırdığı Karakterler:

ATV ekranlarında en iddialı dizi konusu  diyebiliriz dizinin tam bir gençlik dizisi olduğu ve gençlerin yaşadığı sorunlar karşısında arkadaş dayanışması ile nelerin üstesinden geldiğini her bölümde izliyoruz. Yuvaya bırakılan ve her çocuğun kendi bir hayat hikayesi olan dizide herkesin ayrı kanayan yarası var. 

Dizi Kırgın Çiçekler ATV ekranlarda her pazartesi ekrana gelen dizide o gün için reyting rekorları kırdığı her haftaya damga vurduğunu söyleyebiliriz. Kırgın çiçeklerde yuvada kalmanın ve aynı zamanda okul ve hayata tutunmaya çalışan kızların ve ona yardım eden okul müdüresi ve yardımcısı feride ile dizideki serüven ve kızların başından geçen olaylar hız kesmeden devame diyor.

Kırgın Çiçekler Dizisi Oyuncu Kadrosu ve Oyuncuların Canlandırdığı Karakterler:

Özgür Çevik
Toprak
Mesleğini ve çocukları seven, iyi niyetli dürüst bir insan. Öğrencilerine sonuna kadar güvenen deneyimli bir öğretmen. Aynı zamanda aksi bir adam. Özellikle kadın erkek ilişkilerinde duygularını ifade edemeyen, kadın ruhundan pek de anlamayan biri.

İpek Karapınar
Feride
Trabzonlu okumuş, zengin bir ailenin kızı. Çocuk Esirgeme Kurumu'nda müdür yardımcısı. Hayatın çok sert davrandığı bu çocuklara kalbini sevgisini açacağını, onların yaralarını sarabileceğini umut etti. Kızlara hayat umudu aşılamaya çalışırken kendisi de onlardan bir şeyler öğrenecek.

Biran Damla Yılmaz
Eylül
16 yaşında. Babasını 11 yaşındayken kaybetmiş. Annesi ve küçük kız kardeşiyle beraber kıt kanaat bir çocukluk sürmüş. Üvey babasının tacizine uğruyor. Annesi tarafından yetimhaneye teslim ediliyor.

Gökçe Akyıldız
Songül
16 yaşında. Babası cezaevine girmiş. Annesi de yeniden evlenmiş. Yeni kocası Songül'ü istememiş. Hiçbir yerde güvende hissetmiyor. Bu yüzden sert. Oysa gerçekte duygulu, duyarlı ve fedakar.

Hazar Motan
Cemre
16 yaşında. Nişantaşı'nın zengin ve popüler kızı. Bir evin bir çocuğu.Yetimhane kızlarıyla arasında asla yıkılmayacak duvarlar olduğuna inanıyor. Babasının nasıl bir bataklığa saplanıp günden güne karardığını fark edemiyor...

Çağla Irmak
Kader
16 yaşında. Doğduğu gün bir fırının un çuvalları arasına bırakılmış. O gün bugündür yetimhanede yaşıyor...

Aleyna Solaker
Meral

16 yaşında. Gayri meşru olduğundan annesi tarafından yetimhaneye verilmiş.

Kırgın Çiçekler Dizisi Genel Konusu ve Hikayesi:

Eylül 16'sında bir kız. Bir gecekonduda annesi Mesude, kız kardeşi Büşra ve üvey babası Kemal'le birlikte yaşıyor. Eylül, Kemal'in tacizine uğruyor. Durumu annesine anlatıyor. Annesi düşünüp taşınıp bir çözüm buluyor, Eylül'ü yetimhaneye teslim ediyor. Annesi tarafından yetimhaneye bırakılan Eylül'ü yetimhanenin müdür yardımcısı Feride avutmaya çalışıyor. O geceden itibaren Eylül'ün yetimhane günleri başlar.

12 Şubat 2016 Cuma

Kertenkele Dizisi Oyuncuları ve Dizi Genel Konusu

Kertenkele Dizisi Oyuncuları ve Dizinin Genel Konusu:

Kertenkele dizisi ATV'e ekranlarında 2 sezondur ekranlara geliyor cumartesi akşamları izleyicisi ile buluşan dizinin pek fazla kadro değişikliği olmadı. Kertenkele dizisi bir acayip aşk'ı ele alırken üstün zekası ile bir çok olaydan sıyrılmayı başaran ziya ve yaşadıkları ile diziye hayat veren başrol oyuncusu olarak karşımıza çıkıyor. 

Timur Acar ve Sera Tokdemir başrollerini paylaştığı dizi sevilerek izlenen diziler arasında. ATV ekranlarında her hafta yayınlanan dizi oyuncuları ve dizinin genel konusu merak edenler işte değişen kadro ve oyuncuların canlandırdığı karakterler söyle sıralanıyor.


 Kertenkele Dizisi Oyuncuları Canlandırdıkları Karakterler ve Dizinin Genel Konusu:

Timur Acar: Kertenkele - İmam Ziya
Asıl ismi bilinmiyor, adli kayıtlarda bile ismi Kertenkele. Yetimhaneden küçükken kaçmış ve kendisini İstanbul sokaklarında bulmuş. Lakabını yeteneğinden almış. Yüksek duvarlara, binalara kertenkele gibi tırmandığı için bu isim verilmiş. 30'lu yaşların ortalarında sıradan görünümlü, yakışıklı olmayan ama karizmatik profesyonel bir soyguncu.

Sera Tokdemir: Zehra
20'li yaşların ortasında güzel, alımlı, kendini beğenmiş. Erkeklere yüz vermiyor, gezmeyi, tozmayı, para harcamayı seviyor. Rahat, özgüvenli, güzel giyinmeyi seven, başarılı ama mutsuz bir kız. Anne-babasını küçük yaşta kaybetmiş. Dedesi Ekrem Bey'e çok bağlı.

Erdinç Gülener: KOMİSER ÜNSAL
Zehra'nın ablası Hale'nin kocası. Mesleğine hastalık derecesinde bağlı sert ve disiplinli bir polis memuru. Zeki, hazırcevap, karizmatik, özgüveni yüksek.

Şemsi İnkaya: EKREM BEY
İstanbul'un eski centilmen beyefendilerinden. Gayrimenkul zengini. Torunu Zehra hayatındaki en değerli insan. Ölmeden Zehra'nın mürüvvetini görmek istiyor.

Sinan Çalışkanoğlu: LEVENT
Büyük mercekli gözlükleriyle konseptin fenomenlerinden. Cezaevinde gardiyan. Kertenkelenin kaçtığı gün hastanede olduğu için kendisini sorumlu tutuyor ve yıllık iznini alıp kertenkelenin peşine düşecek ve Komiser Ünsal'ın ayağına dolanıp başına bela olacaktır. Komiser Ünsal'ın yardımcısı olacak.

Eda Özerkan: SELİN
Zehra'nın en yakın arkadaşı, meslektaşı, iş ortağı ve sırdaşı.

Umut Oğuz: Şevket
Kertenkele'nin bildiğimiz tek arkadaşı. Saf ve temiz kalpli. Kertenkele yakalanmadan hemen önce zenginlik ve konfor delisi bir kadınla dünya evine giriyor. Sonradan öğreneceğiz ki evlendiği kadın gerdek gecesi altınları alıp kaçacaktır.

Yıldırım Memişoğlu: DELİ KENAN
İstanbul'un namlı mafya babalarından. Önemli işadamlarıyla da dirsek teması var.

Mehtap Bayrı: TÜLİN
Zehra'nın yengesi. İkiyüzlü, Zehra'nın yüzüne gülüyor, arkasından kuyusunu kazıyor. İçten pazarlıklı.

Dilşad Şimşek: MELİS
Zehra'nın kuzeni. Saf, Tülin'in kızı, Zehra'nın yüzüne gülüyor, arkasından kuyusunu kazıyor.

Fatih Doğan: HİCABİ
Saf, iyi niyetli, pozitif, Ziya Hoca'yı çok seven peşinden bir an olsun ayrılmayan Hicabi, sürekli camide...

Duygu Yıldız: BETÜL
Kertenkele'nin kayıp kız kardeşi. Beş yaşındayken bir aileye evlatlık verilmiş. Tıp Fakültesi'ni bitirip doktor olmuş.

Kertenkele:
Cumartesi - 20:00

Kertenkele Dizisi Genel Konusu-Hikayesi:

İmkansız bir aşkın bir acayip hikayesi… 

Asıl ismi bilinmiyor, adli kayıtlarda bile ismi Kertenkele. Yetimhaneden küçükken kaçmış ve kendisini İstanbul sokaklarında bulmuş. Lakabını yeteneğinden almış. Yüksek duvarlara, binalara kertenkele gibi tırmandığı için bu isim verilmiş. 30'lu yaşların ortalarında sıradan görünümlü, yakışıklı olmayan ama karizmatik profesyonel bir soyguncu.

Zekâsı ve sıra dışı yetenekleri sayesinde İstanbul polisi tarafından bir türlü ele geçirilemeyen profesyonel bir hırsız olan KERTENKELE'nin 'Hayatın yalan olsa da aşkın gerçek olsun' dedirten hikayesi…

Dizi, yapımcı Yalçın Şen imzasını taşıyor. Yapım Atölyesi tarafından yapılan dizinin senaryosu Hakan Kandal, Ayça Mutlugil ve Kemal Çelik'e ait. Dizinin uygulayıcı yapımcısı da Erdoğan Sevinç.

Zekâsı ve sıra dışı yetenekleri sayesinde İstanbul polisi tarafından bir türlü ele geçirilemeyen profesyonel bir hırsız olan Kertenkele'nin 'Hayatın yalan olsa da aşkın gerçek olsun' dedirten hikayesi… Dizi, yapımcı Yalçın Şen imzasını taşıyor. Yapım Atölyesi tarafından yapılan dizinin senaryosu Hakan Kandal, Ayça Mutlugil ve Kemal Çelik'e ait. Dizinin uygulayıcı yapımcısı da Erdoğan Sevinç.

Yönetmen: HAKAN ASLAN

Yeşil Deniz Dizisi Oyuncuları ve Dizi Hikayesi Genel Konusu

TRT1 ekranlarında geçmişe duyduğunuz özlemler son buluyor seksenler doksanlar dizilerinden sonra yine doksanlı yıllarda anısına hazırlanan güzel bir dizi Yeşil Deniz. Yeşil Deniz dizisinde eğe kıyılarında olan bir kasabada yaşayan samimi insanların hayatı ele alınıyor. 

Dizi içinde aşkların en samimi halleri dedikodunun en hası, dostlukların en kralının yaşandığı yıllardan kesitler bulunduğu “Yeşil Deniz” dizisinde samimi bir avuç köylünün ve doksanların yıllarında olan o zamanın insanlarının yaşadığı olayları yansıtıyor.

 Kahvehane köşelerinden yapılan sohbetleri, hasat mevsimini ve daha fazlası ile büyük bir emekle çekiymiş olan diziyi sevenleri de oldukça fazla 2 sezondur yayınlanan dizi yeşil deniz TRT1 ekranlarında her Pazartesi sizlerle olmaya devam ediyor size sadece seyretmek kalıyor.

Yeşil Deniz Dizisi Oyuncuları veCanlandırdığı Karakterler İsimleri:

Burak Serdar Şanal: İsmail

Mert Turak: Maggayvır Süleman

Burak Alkaş: Müezzin Cemil

Ali Barkın: Emin

İlker Aksum: Üsen

Güneş Sayın: Sibel

Zeynep Gülmez: Gülenay

Elvan Dişli: Emine

Emin Gürsoy: Hicabi Makasçı

Yener Gürsoy: Radyo Sahibi Yılmaz

Nalan Okçuoğlu: Cemile

Zafer Kırşan: Hayati

Eren Can Vurucu: Bahri

İbrahim Raci Öksüz: Fikri

Ceyhun Tutal: Sabahattin

Ali Rıza Özbilgiç: Rafet

Berke Acar: Ersin

Cemre Baysel: Gonca

Yağız Çam: Semih

Jale Aylanç: Hafize

Emin Gümüşkaya

Emin Gümüşkaya: Hüsen

Nuri Gökaşan: Kamil

Suat Toprak Özer: Muzo

Özgür Uslu: Naciye

Yönetmen: Yahya Samancı
Yapımcı:  Ayfer Özgürel

Yeşil Deniz
Sımsıcak bir Ege hikayesi: Yeşil Deniz…
Doksanlı yıllarda bir Ege kasabası hayal edin. Sıcak samimi insanların yaşadığı tipik ege evlerini, sokaklarında motosiklet çığlıklarını, traktör seslerini, yol kenarında usul usul otlayan ineklerini, yemyeşil bir denizi andıran ovalarını, mezarlığındaki servilerini, dağlarındaki ağaçlarını ve uzayıp giden incecik yollarını. İşte böyle bir yerdir Yeşilova kasabası. Belediye hoparlöründen 24 saat anonsların yapıldığı, herkesin herkesi tanıdığı ve hakkında dedikodu yapacak kadar malumata sahip olabildiği, bırakın cep telefonlarını henüz normal telefonların bile her evde bulunmadığı; aşkların, komşulukların, arkadaşlıkların en sahici halleriyle yaşandığı sıcacık, sevimli bir yer.

Yeşil Deniz dizisinde belediye anonslarını Macır(H)Ayati yapar, her anonsunda Alpaşa meydanındaki kahvehaneden kahkahalar yükselir. Yeşil Deniz dizisinde yaz geldi mi de bütün kasabalı ovalara, tarlalara doluşur. Büyük bir emek ve mesai isteyen tarla işi bir anda Yeşilova halkının bir numaralı gündemi haline gelir. E ne de olsa yalnızca bir geçim kaynağı değil, aynı zamanda hayatın adıdır bu tarlalar. İyisiyle kötüsüyle, acısıyla tatlısıyla bütün bir hayatı geçirdikleri yerin adıdır.

Peki nedir bu Yeşil Deniz?

Yeşil Deniz kasabalının tarlalara verdiği isimdir. Yeşilova’da deniz yoktur. En yakın deniz arabayla 2-3 saat mesafededir. İki üç saat nedir ki diyeceksiniz ama bir Yeşilovalı için Amerika gibi bir şeydir işte. Bu biraz garibanlıktan böyledir, biraz da yaz aylarının neredeyse tamamının tarlalarda geçmek zorunda olmasından. Yeşil Deniz yazları tatilsizdir, her gün çalışmak zorundasınızdır neredeyse. Bu yüzden onlar için varsa yoksa bir tek deniz vardır. O da Yeşil Deniz. Yeşil Deniz’in dalgaları arasında geçmiştir hayatları ama buna rağmen iyimserliklerini hiçbir zaman kaybetmezler. Bir yandan kurtulmak isterler bu tarlalardan ama bir yandan da kendilerini hiç bırakmasın isterler. Yeşil Deniz aşk gibidir yani bu insanlar için. Hem yaradır, hem de merhem.

Yeşil Deniz Dizisinin sesi: Ova FM

Yeşil Deniz dizisinde Yeşilovalı’nın tarla işinden tek kaçışı radyolarıdır. Bütün radyo ayarları ilçeye yeni kurulan Ova FM’e sabittir. Halk sabahtan akşama kadar radyo dinlemekte özellikle Ova Fm’deki istek saatini kimse kaçırmamaktadır. “Bu şarkı, Üzeyir Karayılan’dan, Alacalan Muammer ve ailesine, Kargılan Necati ve ailesine, Otaklaan Halil ve ailesine. Arif Susam’dan Geçmiyor Geceler Sen Olmayınca.”

Eğer biri size istek yolladıysa sizin de ona yollamanız şarttır, farz ötesi farzdır. Yoksa elalemin içine çıkacak yüzünüz kalmaz:  “Olu mu len öle, ben Kostaklaan Üsen bi istek yollemedi didirtmem!”

Tabi istek istemek şimdiki kadar kolay değil. İstekler elden veriliyor. Bir kağıda yazılıyor, gündüzden radyoya bırakılıyor. Her şey gibi onun da bir bedeli var. Kişisel istekler 3 milyon, kurumsal istekler 5 milyon. Bir istek nasıl kurumsal olur? “Pekün marketten tüm müşterilene...” diye başladıysa reklama girdiği için kurumsal olur elbette. 

İstekleri Radyocu İsmail sunar. “İsmail’le İstek Hattı” halkın fenomeni olmuş, küçük çapta da olsa bir popülerliği vardır. Ovada, tarlada çalışan herkes onu dinler. Ama bütün bu üne, bütün bu popülerliğe rağmen İsmail ve arkadaşlarının da tüm Yeşiolva’lılar gibi içinden çıkamadıkları bir dertleri vardır: O da garibanlık…

Ağzını gırdımın garibanlığı’

-          Maggayvır Süleman, Eskici Emin ve Müezzin Cemil; Radyocu İsmail’in en yakın arkadaşları, hatta onların kendi aralarındaki deyimiyle sadıçları.  Dördü de bu küçük kasabaya sıkışıp kalmış, boylarından büyük hayalleri olan, iyi yürekli, temiz insanlardır. Müezzin Cemil hariç hepsinin de aşkları vardır ama sevdikleri kızlara kavuşabilmek için şu ağzını gırdımının garibanlığından kurtulmaları gerekmektedir.
-          İsmail, Hicabi Maksaçı’nın kızı Sedef’e aşıktır. Radyodan şifreli şarkılar yollar sevdiceğine. “Yakışıklı prensinden, beyaz güvercinine…”  Garibim Sedef de tarlada İsmail’in istekleriyle mutlu olur. Ama kolay iş değildir bunlarınki, Hicabi Makasçı verir midir hiç İsmail’e kızını. Gariban, haylaz bir adamdır İsmail onun gözünde. Hem Makasçılar zengindir. İsmail’in amcası bile Makasçılardan icar tutmaktadır tarlalarını.
-          Maggayvır Süleman’ın aşkı ise Muhacirlerin kızı Neşe’yedir. Geceden müstakbel kayınpederinin su motorunu bozar. Ertesi gün tamire gelince de sevdiği kızı görür, elinden ayran içer. Ama bir türlü söyleyemez ağzını gırdımının iki-üç kelimesini; “Neşe ben seni çok seviyom” diyemez. Olsun ama bu kadarı da yeter Süleman’a. Gülüşünü görsün, öyle salına salına yanına gelişini, ova damından su getirişini, hoşaf getirişini. Bu kadarı da yeter Süleman’a.
-          Geriye kim kaldı? Eskici Emin’le, Müezzin Cemil… Eskici Emin, Emine’ye aşıktır,  babasıyla bi başına yaşıyan saf, sakar, boynu bükük Emine’ye. Eskiler alıp naylon leğenler falan satarken, gide gele kız aşık olmuştur kıza. Müezzin Cemil’in ise henüz bi sevdiği yoktur. O daha çok arkadaşlarının haytalıklarına kızmakla meşguldür. Çünkü ne zaman onlardan dolayı yamuk bir işin içine girse, imamın o hafta kesin hutbede o meseleyle ilgili bir şeyler söyleyeceği tutmaktadır. Tabi Cemil’e de her defasında boncuk boncuk terlemek düşer.

İşte bu dört arkadaş böyle para bulma, zengin olma hayalleriyle yaşayadursun bir gün aradıkları fırsat ayaklarına kadar gelir ve dördünün de hayatlarını sonsuza dek değiştirecek macera başlar.

"Biri rüyasında gömünün yerini görür de, kimseyle gonuşmadan tek dünya kelamı itmeden gördüğü yere giderse, gömüyü bulur bi küp altını alırmış.”

Anadolu’nun birçok yerinde karşınıza çıkacak bir efsanedir bu. Yeşilovalı’nın da işten yıldığı zamanlarda dilinden düşürmediği bir söylentidir, bir nevi hayal.

Bizim İsmail ve arkadaşları da kahvede toplanır, garibanlıktan iki gazozu dört kişi paylaşırken bu kadim efsaneyi konuşurlar zaman zaman. Böyle şeyler genelde Eskici Emin’in ağzından çıkar hep. Nerden duyar da getirir bu lafları bilinmez.

 “Valla billa gerçek sadıç. Koca adam yalan mı söylecek? Gece rüyasında görmüş, altının yeri söylenmiş adama. Sabah gün ışımadan, kimseyle konuşmadan gitmiş bulmuş. Bi küp altın çıkarmış diyipdurula.”

Fakat Emin’den başka kimse inanmaz bu söylentilere. Adı üstünde söylentidir işte, bir nevi hayal. Tabi efsanenin gerçek olduğundan, çok geçmeden bir küp altın sahibi olacaklarından henüz hiçbirinin haberi yoktur. 

Bir gün, yine böyle ‘ağzını gırdımın garibanlığı’ dedikleri bir gecenin sabahında İsmail, Sayalar köyünden bir adamı altın kazarken yakalar.Adam gerçekten altını bulmuş, ama jandarmaya yakalanmıştır. Hapishaneye götürülmeden önce İsmail’e bir sır bırakır. Belediye Başkanı Hilmi Çakırlı’nın evinde bir küp altın daha vardır. Arkadaşları başta inanmaz İsmail’e. Ama İsmail yeminler eder, adamdaki altınları gözleriyle gördüğünü söyleyince işler değişir. Tabi altınların yerini bilmek mesele değildir, asıl mesele altınların Belediye Başkanı’nın evinde olmasıdır. Kolay mı adam koskoca belediye başkanıdır.

İsmail ve arkadaşları kafa kafaya verip türlü yollar denerler ama bir türlü bahçeye girip altını kazmayı başaramazlar. Geriye bir tek seçenek kalmıştır, İsmail’in Hilmi Çakırlı’nın kızı Zümrüt Çakırlı’yı kendine aşık etmesi. Önümüzdeki ay Yeşilova’nın kurtuluş günü şenlikleri vardır ve herkesin şenliklerde olacağı o güne kadar İsmail’in kızı kendine aşık etmesi gerekmektedir. Fakat işler istedikleri gibi gitmez ve İsmail bir yol kazası yaşayıp Zümrüt’e gerçekten aşık olur.

Altınları bulunca garibanlık bitecek, her şey düzelecek, her şey yoluna girecek zannetmişlerdir ama asıl hikaye daha yeni başlamaktadır. 

11 Şubat 2016 Perşembe

Seksenler Dizisi Oyuncuları Dizinin Genel Konusu Hikayesi

TRT 1 ekranlarında eskiye özlem duyulan aile dizilerinde oldukça başarılı yapımcı Birol Güven, imzalı dizide özlemler ve o zamanı yeniden yaşamak isteyenlerin kendilerinden bir şeyleri bulduğu dizi her hafta TRT1 ekranlarında sizlerle buluşmaya devam ediyor. Seksenler dizisi oyuncuları ve dizinin genel konusu hikayesi ise şöyle.

Seksenler tam bir ile dizisi romantik komedi tadında aile kavramının saygının ve mahelle kavramının yaşandığı yıllardan bahseder ya büyükler işte dizide tam olarak öyle dantel ören kızlar, gazoz içen çocuklar.  Klasik bir Türk dizisi deyimi yerindeyse geçmişe özlem duyanların bu diziyi severek izleyenler olduğu kadar geçmişi dinlemeyin yeni nesil izleyin işte size babalarınızın annelerinizin çocukluğunda yaşadığı yaşamdan kesitler.

Seksenler Dizisi Oyuncuları ve Canlandırdıkları Karakterler:

RASİM ÖZTEKİN: FEHMİ

SERHAT KILIÇ: ERGUN PLAK

ŞORAY UZUN: AHMET

YASEMİN ÇONKA: NAZLI

AYŞE TOLGA: GÜLDEN

İLKER AYRIK: ÇAĞATAY

BERAT YENİLMEZ: PASTACI SAMİ

ONUR DİLBER: KOMİSER RIZA

HACI ALİ KONUK: BEKÇİ BEKİR

HAKAN BULUT: BUTİK ALİ

Yönetmen: Müfit Can Saçıntı
Yapımcı: Birol Güven


Seksenler
-      Gazozuna maçlar yapıp, bakkal amcanın önünde maç sonucunu kutladığımız yıllardı,-      Karpuz kapuğu düşmeden denize girmez,
-      Eti kasaptan, peyniri bakkaldan alıp, sebze için pazarın kurulduğu günü beklerdik. Bakkalı kasabı daha henüz süpermarketler yutmamıştı.
-      Cafeler açılmamıştı,
-      Pizzacılar yoktu.
-      Hamburgerle henüz tanışmamıştık…
-      O yıllar şimdi çok gerilerde kaldı,
-      Çınar ağacı bile eskidi, tıpkı bizim gibi...

 Seksenler dizisinin amacı Türkiye’nin 1980’lerin başından günümüze değin geçen otuz iki yıllık geçmişini ve değişimini klasik bir Türk ailesi üzerinden anlatmaktır. Seksenler dizisinde sosyal hayattaki değişim, hayatımıza giren yeniliklerin bizleri nasıl etkilediği gözler önüne serilir.  Seksenler dizisi kaybettiğimiz insani değerleri yeni nesillere tekrar kazandırmak amacıyla geçmişe yapılmış eğlenceli bir yolculuktur. 

Seksenlere Özlem

 Seksenlerde çocuk ve genç olanlar konu o yıllardan açıldığında yaşadıklarını müthiş bir özlemle hatırlıyor ve iştahla anlatmaya başlıyorlar çünkü Seksenler tam olarak içinden geçtikleri, iyi bildikleri ve hayatlarına damgasını vurmuş olan yıllar. O yılları yaşayanlar Seksenler dizisini izlerken tıpkı kendi eski fotoğraflarına bakarken yaşadığı gibi “vay be eskiden bu saçlarla mı dolaşıyor muşuz, bu vatkaları mı takıyormuşuz” türü bir nostalji yaşıyor ve eğleniyorlar. O yıllarda dinledikleri şarkıları duyuyor ve o şarkıları özlemle mırıldanıyorlar. Bazen de dönemin siyasi ve sosyal karışıklıklarını hatırlıyor, sokağa çıkmaya korktuğumuz, herkesin birbirine şüpheyle baktığı günlere dönerek hüzünleniyorlar. 

 Seksenler dizisi o yılları yaşamış olanlar kadar yaşamamış olan gençlerin ve çocukların da ilgisini çekiyor. Gençler hem anne babalarının yaşadıkları döneme hem de o yıllardan bu yıllara yaşanan büyük değişime şahit oluyor ve çok şaşırıyorlar. Belki de bir çok çocuk sobayı, merdaneli makineyi, pul yapıştırıp yolladığımız mektupları, anket defterlerini, siyah önlükleri, kolalı yakaları, sokaklarda koşturarak sürdüğümüz telli arabaları, misket dolu torbaları ilk defa Seksenler dizisinde gördü... 

Unutulan Değerleri Hatırlatan Dizi: Seksenler

 Hayatımıza giren pek çok yeniliğin bize getirdiği konfor kadar bizim değerlerimizden bir şeyler götürdüğü aşikar. Seksenler aile birliği, arkadaşlık, komşuluk, yardımlaşma gibi insan olmanın temel duygularının daha güçlü olduğu yıllardı. Cep telefonumuz yoktu ama her nasılsa birbirimizi daha çok görüşüyorduk, kaloriferimiz olmadığı için akşamları bir sobanın etrafında oturup sohbet ediyorduk. Artık evlerimiz kaloriferli ama biz ayrı ayrı odalarda yaşıyoruz. Ayrı odalarda yaşadığımız için birbirimizle daha az iletişim kuruyoruz. O yıllarda televizyonumuz tek kanallıydı, evlerimizde tek bir televizyon vardı ama seyrettiklerimizden daha çok zevk alıyorduk. Bilgisayarlarımız yoktu, sokaklarda ve boş arsalarda top oynuyorduk. Oyuncaklarımız yoktu ama kendi oyuncaklarımızı yapacak yaratıcılığımız vardı. Seksenler dizisi sayesinde aileler bu tip duyguları hatırlıyor ve çocuklarıyla paylaşacağı hikayeler anlatıyor. Özetle Seksenler dizisine romantik bir dönem komedisi demek yanlış olmaz. Seksenler dizisi aslında o yıllarda genç bir aile olan Özdemir ailesinin hüzünlü ve eğlenceli hikayesidir.

Seksenler Dizisinin Hikayesi - Genel Konusu

 Seksenler dizisi kırk yaşındaki ortanca kardeş Nazlı’nın abisi Ahmet’e getirdiği bir teklifle başlar. Bu teklif yaşlı anne babalarının yaşadığı ve kendi büyüdükleri evin satılması ile ilgili babalarını ikna etmeleri üzerinedir. Hatıralarla dolu bu ev kat karşılığı satılırsa hepsi maddi olarak rahatlayacaktır ama önlerindeki en büyük sorun babanın buna nasıl ikna edileceğidir.

 Üç kardeş o gece ikna etmek amacıyla babalarının karşısına çıkarlar. Bu evde hatıraları ile birlikte yaşayan babalarına evin satılması konusunu açmak bile bir derttir. Birlikte yedikleri yemek sırasında en büyük kardeş Ahmet yavaş yavaş geçmişteki günleri hatırlamaya başlar ve hatırladıkça babalarına bu teklifi götürmenin ne kadar zor olduğunu idrak eder. Çünkü babalarının bu evle kurduğu duygusal bağ aslında geçmişe olan özlemidir. Ahmet de eski günleri hatırladıkça bu duyguya kapılır. 

 Ahmet’in hatırladığı yıllar 1980’lerdir. Seksenler aslında hepsinin hayata adım attığı yıllardır. Geçmişe döndüğümüzde bu ailenin erken yıllarını, kavgalarını, sevgilerini, evliliğe ilk adım atışlarını, ilişkilerinin yapılanmasını görmeye başlarız. Örneğin günümüzde evli ve çocuklu olan Ahmet ile Gülden’in geçmişine döndüğümüzde asla olamayacak imkansız bir aşk hikayesine başlarız. Seyirci bu bölümler boyunca “Ahmet’in umutsuz aşkının nasıl olup da evliliğe dönüştüğünü” merak etmeye başlar. 

 Nazlı o yıllarda kendisine aşık olan iki gençten birini nasıl seçmiştir. Seçmediği adam yıllar sonra boşanmış olan Nazlı’nın karşısına çıktığında neler yapacaktır. 

 Dizi ilk bölümde babanın evin satılması teklifini öğrenmesi ile biter. Hayatını çocuklarına ve ailesine adamış olan Fehmi çocuklarına şöyle bir teklif götürecektir; “Eğer evin satılmasını istiyorsanız bir şartım var. Bir ay boyunca bu evde birlikte yaşayacaksınız”. Fehmi’nin tüm beklentisi ise birbirinden tamamen kopmuş çocuklarının bu bir ay boyunca tekrar birbirlerine bağlanmasıdır. Seyirci ise hem bu ailenin geçmişini yavaş yavaş öğrenecek hem de günümüzde hangi noktaya varacağını merak edecektir.

 Maddi sıkıntılar içinde olan aile fertleri babanın bu teklifini mecburen kabul eder ve bu eski evde yaşamaya başlar.

 Bu eski ev ve hatıralar Fehmi Bey’in çocukları ve torunları üzerinde büyük bir değişime neden olur ve zaman ilerledikçe tüm aile bireyleri evin satılması fikrinden vazgeçerler. Bu ev hepsini iyileştirmiştir. Aile dayanışması, geçmişte yaşanan hatıralar, bu Seksenler mahallesinde hepsinin kenetlenmesine neden olur.

Seksenler Dizisinin Karakterleri ve Ayrıntılı Rolleri:

 Seksenler dizisinin başrollerinde Rasim Öztekin, Özlem Türkad, Şoray Uzun, İlker Ayrık, Ayşe Tolga, Yasemin Çonka, Serhat Kılıç, Ceyhun Fersoy, Begüm Öner, Berat Yenilmez, Hakan Bulut ve Necmi Yapıcı gibi ünlü isimler vardır.

 Fehmi karakterine can veren usta oyuncu Rasim Öztekin, Seksenler dizisinde geleneksel-modern kıskacına takılıp kalmış bir babayı oynamaktadır. Nazlı, Ahmet ve Çağatay’ın babası olan Fehmi’nin en ünlü lafı “İcat Çıkartma”dır.

 Rukiye karakterine can veren Özlem Türkad, Seksenler dizisinde, her geleneksel Türk annesi gibi çocukları ve babaları arasında paravan görevini gören bir annedir. Rukiye’nin bu hayattaki en büyük amacı çocuklarının SSK’lı bir işte çalışması ve hayırlı kısmetlerle evlenmesidir. Rukiye’nin en sık kullandığı cümle “ SSK’sı var mı çocuğum?” dur.

 Ahmet karakterine can veren Şoray Uzun, Seksenler dizisinde Gülden’e aşık olan ve tek isteği onunla mutlu bir yuva kurmak olan delikanlı bir gençtir. Ahmet, sadece Nazlı ve Çağatay’ın değil, tüm mahallenin de abisidir.

 Nazlı karakterine can veren Yasemin Çonka, Seksenler dizisinde annesinin evlilik ısrarlarından sıkılmış, üniversite eğitimini tamamlamaya çalışan, mahallenin Ergun Plak’ına aşık genç bir kızdır. Önceleri bu aşkı ailesinden saklasa da şimdilerde Ergun ile olan birlikteliğini resmiyete taşıyıp nişanlandıkları için, ailesinin haberi vardır. Ancak ailesi bu birlikteliği hiç desteklememektedir.

 Çağatay karakterine can veren İlker Ayrık, Seksenler dizisinde ailenin laftan anlamaz, haylaz ama bir o kadar da duygusal olan en küçük çocuğudur. Şimdilerde askere gitmeye hazırlanan Çağatay’ın en büyük hayali, ünlü bir yazar olmaktır. Çağatay’ın en büyük hobisi ise futbol oynamaktır. Futbolcu olmaya çalışmış ama ne yazık ki becerememiştir. Gülden karakterine can veren Ayşe Tolga, Çınaraltı mahallesinin en güzel kızı, Nazlı’nın en yakın arkadaşı ve Ahmet’in eşidir. Başlarda Ahmet’e hiç yüz vermese de, sonrasında aralarında çok büyük bir aşk başlamıştır.

9 Şubat 2016 Salı

Filinta Bin Yılın Şafağında Oyuncuları Dizi Konusu Ve Genel Hikayesi

Filinta dizisini fragmanını izleyenler aklına gelen ilk soru şu oluyor Mustafa, diziden ayrılıyor mu? yoksa yeni bir oyunla sırları açığa çıkarma peşinde mi? yeni bölümü iple çekenler en çok merak konusu bu olmuş durumda tüm sosyal paylaşım hesapları dizinin başrol oyuncularından birisi olan Mustafa'nın diziden ayrılacak mı konuşula dursun biz dizinin oyuncu kadrosu ve dizinin genel hikayesi hakkındaki haberimize geçelim işte "Filinta Dizisi" oyuncu kadrosunda yer alanlar ve canlandırdıkları karakterler.

Filinta Yeni Bölümde Mustafa Ölüyor Mu?

Filinta dizisi ikinci sezonunda da seyirci kitlesini artıran ama düşüşe geçmeyen reyting rekorlarını zorlayan diziler arasında. TRT 1 ekranlarında cuma akşamları yayınlanan dizi Osmanlı dönemindeki karanlık sulardaki oyunların peşine düşmüş bir polisiye dizisi ama dizide bir çok karakter ve aşk ta yok değil dizinin ana teması aksiyon olunca diziye harcanan emek ve setteki tekniklerle de gündeme gelen dizi seti, kullanılan oyuncu kıyafetlerinden tutunda dizinin seti metrekaresi bile tüm dizileri arkasında bırakıyor. aksiyon sahneleri için öze efektler kullanılan dizi adeta seyirciye o zamana götüren harika bir ortam hazırlanmış gerisi seyircinin izlemesine kalıyor.

Onur Tuna: FİLİNTA MUSTAFA
Serhat Tutumluer: BORİS ZAHARYAS
Cem Uçan:  BIÇAK ALİ
Mustafa Avkıran: DAVUT PAŞA
Mürşit Ağa Bağ: DERVİŞ YUSUF
Bülent Alkış: PADİŞAH
Kamil Güler: FOTO ABDULLAH
Hakan Yufkacıgil: SANSAR CEMİL
Wilma Elles: ANİTA
Ebubekir Öztürk: BEKRİ
Rıza Kocaoğlu: CELAL
Süavi Eren: YÜCE EFENDİ - KENAN MİLOS
Berrak Tüzünataç: FARAH
Nur Fettahoğlu: SÜREYYA
Asena Tuğal: LEYLA
Yosi Mizrahi: ESAD PAŞA

Filinta Dizisi Genel Konusu - Hikayesi:

Filinta 'Bin Yılın Şafağında' İle Yeni Serüven Başlıyor

Geçtiğimiz sezon TRT1 ekranlarının en sevilen dizilerinden biri olan Filinta ‘Bir Osmanlı Polisiyesi’  ikinci sezonuna, Filinta ‘Bin Yılın Şafağında’ ismiyle 18 Eylül Cuma akşamı başlıyor.
ES Film’in yapımcılığında çekilen Türk televizyonlarının titizlikle çalışılan, yapım kalitesi en yüksek işlerinden biri olan Filinta , yeni sezonunda seyircileri için bambaşka bir dünyanın kapılarını aralayacak ve onları ekrana bağlayacak.
İlk sezonunda sektörün dünyaca ünlü isimlerini bünyesinde toplamış, yurt içi ve yurt dışında hem  seyircisinin hem de sektörün dikkatini çekmiş başarılı TRT dizisi Filinta , bu sezon çıtasını daha da yukarıya taşıyacak sürprizleriyle ekrana gelecek.
Sinematografik görsel şölen ve doyumsuz aksiyonu ile TRT ekranlarından seyircisine yansıyan Filinta dizisi, Es Film tarafından hazırlanan muhteşem görsel efektleriyle izleyicisiyle keyifle buluşmaya devam edecek. 

Hollywood ile yarışan görsel teknikler kullanan Filinta, seyirciyi adeta içine çekecek bir masal dünyasını büyüterek yaşatmaya devam ediyor.

En Büyük Dizi Platosu!

İzmit'te 300,000 m2 alanda ve  55,000 m2 kapalı inşaat alanında kurulan  set, eski Pera’nın, tramvayına varana kadar birebir kopyasının inşa edildiği, Dünyanın Çin’den sonra ikinci, Avrupa’nın da en büyük Dizi Platosu olan İzmit Sekapark’ta kurulan Filinta dünyası, bu yıl daha farklı atmosferi ve mekanları seyircisine vermeyi vaat ediyor.

Dünya çapında bir işe imza atarak sektördeki başarısını göstermiş olan ES Film ve Filinta dizisi, hem kamera önünde hem de arkasında çalışan tüm ekibi sektörün en iyilerinden seçerek farklılığını da gösteriyor.

Geçtiğimiz sezon Türkiye’ye gelerek, Projenin danışmanlığını üstlenen ‘Lost, Prison Break, Revenge…’  gibi önemli dizilerin dünyaca ünlü yönetmeni Bobby Roth, Hollywood filmleriyle yarışacak aksiyon sahneleri için projeye imzasını atan ‘Spider Man, Titanic, Er Ryan’ı Kurtarmak’ ve birçok Hollywood yapımının ‘Second unit’ uzmanı, aksiyon sihirbazı Dusan Hyska’ ve  yine dizinin makyaj danışmanlığını yapan ‘Lorenzo’nun Yağı, Çharlie’nin Melekleri, Temel İçgüdü, Jaws 3’ gibi birbirinden önemli onlarca filmin makyajlarını gerçekleştirmiş, yine alanının dünya starı David Craig Forest, Filinta’dan yolu geçen dünyaca ünlü isimlerdi.

Yönetmenliğini Osman Kaya’nın üstlendiği, senaryosunu Altuğ Küçük’ün yazdığı TRT’nin  sevilen dizilerinden Filinta ‘Bin Yılın Şafağında’ , 2. sezonunda, kahramanımız Filinta Mustafa, iyilerin ve kötülerin dünyasında, uluslararası şebekeler ve devletlerin yanı sıra, karanlık güçler ve gizli örgütlenmelerle mücadele etmeye başlıyor. Onlar, ateşin düştüğü her yerde büyük bedeller ödemeye hazırlar!  

Sırlar Açığa Çıkıyor!

Karanlık sulardaki gizli oyunlar ve bunlara karşı diz çökmeyen adamlar, dizinin 2. Sezonunun büyük dünyasının sır dolu kapılarını, korkmadan ardına kadar açacağı başlıklardan birkaç tanesi… 

Hainlere biat etmeyen, doğruluğu şiar edinen Filinta Mustafa’nın düşman hattı artık çok dahakalabalık… Fakat her şey, Devlet-i Aliyye uğruna olacak…

 Filinta Mustafa, can yoldaşları ve kardeşleri Bıçak Ali ile Abdullah’ın yanı sıra Osmanlı’nın önemli kilometre taşlarından biri, Davut Paşa ile de yepyeni bir yola giriyor.

Babacan olduğu kadar sert, otoriter bir karakter olan Davut Paşa (Mustafa Avkıran), stratejik bir dehadır. Cesareti ile göz dolduran Davut Paşa, “Karargah” adlı gizli bir yapılanmanın başına geçerek, Filinta Mustafa’nın yetilerinden faydalanacaktır.

Bu zorlu yolda acıma duygusu sıfır, psikopat fakat müthiş bir zekaya sahip olan Celal (Rıza Kocaoğlu) tam anlamı ile Osmanlı düşmanı olarak yetiştirilmiştir. Bir toplulukta kendisini çok iyi kaybettiren ve sonrasında kurbanının işini bitiren Celal için sabır, gereksiz bir duygu. Filinta Mustafa yeni dünyanın kapılarını aralarken Celal her daim hedefinde olacak. Manastır adındaki gizli örgütte, kusursuz öldürme yeteneği ile dikkat çeken Celal’in hayatta değer verdiği tek kişi Farah’tır (Berrak Tüzünataç). Verilen görevi sorgusuz sualsiz yerine getiren Celal’in en büyük ideali  Osmanlı’nın yok olması.

Bir erkek kadar güçlü dövüşen ve silah kullanan Farah (Berrak Tüzünataç) da Manastır tarafından iyi bir şekilde yetiştirilse de, acımasızlık konusunda bazen vicdanına uyuyor. Bu Celal tarafından göz ardı ediliyor. Manastırın yüzyıllardır yetiştirdiği en iyi kadın suikastçı. En büyük derdi rüyaları. Çünkü annesini hayal meyal hatırlıyor. Güzelliği ile her kapıyı aralıyor. En büyük özelliği suikastlerine kaza süsü vermesi. Ama Celal öldürme duygusunun kaybolmaması için bazı baskınlara onu da götürüyor. Ancak Filinta Mustafa ile yollarının kesiştiği noktada büyük kararlar alınacak.

Karanlık Sulardaki Kirli Oyunlar

Filinta ‘Bin Yılın Şafağında’ dizisi, yeni sezonda büyük bir dünyanın kapıları korkmadan, yılmadan ardına kadar açıyor.  

TRT’nin sevilen işlerinden olan Filinta ‘Bin Yılın Şafağında’,  konusu gereği bir polisiyenin içerdiği tüm suç dosyaları, ülke sınırlarını aşacak komplo teorileri, cinayetler, aksiyon, casusluk hikâyeleri ile birlikte hak, adalet, dostluk, kardeşlik ve aşk kavramlarını ortaya koymaya 2. Sezonunda da devam edecek.

 Filinta ‘Bin Yılın Şafağında’ eşi benzeri olmamış bir yapım olarak her geçen gün seyircinin heyecanını, bağlılığını ve tansiyonunu ilk sezonunda olduğu gibi, yeni sezonda da yükseltmeye devam edecek. Ve hem ekran başında, hem de sosyal medyada fenomenlerini oluşturmuş bir dizi olarak her Cuma akşamı yine seyircisini ekrana kilitleyecek.

Yurt dışı piyasasının dikkatlerini üzerine çeken ve şimdiden Ortadoğu ve Güney Amerika’da gelen taleplerle yabancı kanallarda seyircisiyle buluşmaya hazırlanan Es Film’in yapımcılığını üstlendiği Filinta ‘Bin Yılın Şafağında’ dizisi, TRT’den yola çıkarak dünya ile buluşmanın gururu ve başarısını taşıyan ender diziler arasında yer alıyor.  

Başrollerini Onur Tuna , Berrak Tüzünataç, Serhat Tutumluer, Rıza Kocaoğlu, Nur Fettahoğlu, Cem Uçan, Mustafa Avkıran , Suavi Eren, Mehmet Özgür, Damla Aslanalp, Hakan Yufkacıgil, Bülent Alkış, Kamil Güler, Asena Tuğal, Mürşit Ağa Bağ, Yosi Mizrahi, Wilma Elles, Ercan Demirel, Serhan Ernak, Kemal Zeydan, Ebubekir Öztürk, Ceyhun Ergin, Emre Canpolat, Alican Bayhan, Engin Yüksel, Selin Deveci, Sencer Serta Çakal, Uğur Yıldıran, Burcu Çoban, Yiğit Uçan, Mustafa Yıldıran, Gurur Çiçekoğlu, Batın Deniz Uçan, Şahin Karakuş, Özgür Onan, Yavuz Sepetçi, Onur Yaprakçı, Duru Alkış, Bartuğ Bedirhan Yayla, Muhammed Kerem Şahin’in paylaştığı Filinta ‘Bin Yılın Şafağı’  her Cuma akşamı 20.00’da TRT 1’de!

Filinta Seti

- 26 bölüm için 2500 parça kostüm tasarlandı ve üretildi.
- Her bölüm ortalama 1000 figürasyon çalışmakta.
- Dizi ekibi yaklaşık 120 kişi, plato ekibiyle 140 kişi çalışmakta.
- Plato inşaatında 5 ay boyunca 220 işçi çalıştı.
- 6 ay boyunca yaklaşık 40 kişilik heykeltıraş, sanat ekibi ve artistik hizmet ekipleri çalıştı.
- 70.000 metrekare arazinin içinde 50.000 metrekare alana yayılan iç ve dış dekorlarda çekiliyor.

Yönetmen: Osman Kaya
Yapımcı: Es Film

Yayın Tarihi: Her Cuma - 20.00

8 Şubat 2016 Pazartesi

Baba Candır Dizisi Oyuncuları - Dizinin Genel Konusu - Hikayesi

Bir babanın çocukları ile yaşadığı zorluklara rağmen onları hayata yetiştirmiş bir babanın komik dramını anlatan Baba Candır Dizisi yayınlandığı ilk günden bugüne büyük bir merakla yeni bölümleri iple çekilen Pazar günleri dizileri arasında yerini alıyor.

Baba Candır dizisi 26. Bölümdür TRT 1 ekranlarında olmayı başarmış konusu ve dizideki karakterlerin samimi oyunculuğu ile dizi önemli bir izleyici kitlesi oluşmuş durumda. Baba Candır dizisi oyuncuları ve kadro değişikliğine gidilmedi tam tersine diziye sonradan dahil olan isimler oldu dizi 26. Bölümü ile 14 şubat izleyicisi ile yeniden buluşacak. Sevgililer gününe denk gelen yeni bölümde bakalım neler olacak.

Baba candır dizisi oyuncu kadrosu ve dizinin ana konusu hakkında detaylı bilgi almak isteyenler diziye sonradan dahil olan isimler haberimizin detayında.

Baba Candır Dizisi Oyuncu Kadrosu

 Settar TANRIÖĞEN: Salih

Özgün KARAMAN: Emrecan

Uraz KAYGILAROĞLU: Haluk

Melis TÜZÜNGÜÇ: Ceylan

Tülay Bursa: Nermin

Berna KORALTÜRK: Ece

Tolga Pancaroğlu: Egemen

Ertunç Tuncer: Rüzgar

Selda ÖZBEK: Müge


Dila Akbaş Bayrak: Aslı

Baba Candır Dizisi Genel Konusu - Hikayesi:

Baba Candır Başlıyor!Baba Candır, uzun yıllar önce eşini kaybedince, üç çocuğuna hem babalık hem annelik hem de “hayat koçluğu” yapmak zorunda kalmış, emektar bir yufkacı olan Salih’in başından geçen bazen neşeli, bazen de hüzünlü olayları anlatıyor. Salih’in üç çocuğu da büyümüş ve hayata atılma yaşına gelmiştir. Salih’in hayattaki tek amacı çocuklarının hem iş hayatında, hem de özel hayatlarında mutlu olduklarını görmektir. Çocuklar ise, artık büyüdükleri için, babalarının sözünü pek dinlemeden, kendi başlarının çaresine kendileri bakmayı, yani hayatı kendi bildikleri gibi yaşamayı tercih etmektedirler. Ancak üç çocuk da henüz kendi evlerine çıkacak kadar yeterli bir ekonomik özgürlüğe kavuşamadıkları için, halen babalarının evinde yaşamaktadırlar. Aslında bu durum Salih’in de işine gelmektedir; çünkü, ne kadar büyümüş olurlarsa olsunlar, babalarının gözünde onlar hala küçük bir çocukturlar ve babalarının ilgisine ve korumasına ihtiyaçları vardır. Baba Candır başlıyor! Çocukları İçin Yaşayan Baba Candır Salih’in hayatta en çok inandığı sözlerden birisi “bir babanın, oğlunun yaptığı tüm yanlışlardan sorumlu olduğudur.” Bu nedenle, Salih, iki oğlunun da iş hayatlarında veya özel hayatlarında yaptıkları hataların sorumluluklarını üstlenmekte ve onları düzeltmek için büyük bir çaba harcamaktadır. Salih, bütün bunları yaparken, en çok kendi hayatını ihmal edip, sadece çocukları için yaşamaktadır. Bu yüzden de çocuklarına göre Baba Candır! Salih’in en büyük çocuğu, kızı Ece, Türkiye’nin büyük holdinglerinden birinin sahibi ve yönetim kurulu başkanı, Anadolu Kaplanı tarzındaki bir adam olan Hasan başkan’ın özel asistanı görevindedir. Salih, kızının iş hayatında başarılı olmasına çok sevinirken; hiçbir özel hayatı olmamasına da üzülmektedir. Salih’in en büyük oğlu Egemen de, aynı ablası kadar başarılı bir çocuktur; tıp fakültesinden iyi derece ile mezun olduktan sonra, onkoloji uzmanı olmuş ve özel bir hastanede, kanser araştırmaları üzerine çalışmaya başlamıştır. Aile Değerlerini Önemseyen Dizi Baba Candır Ece ve Egemen, iyi kariyer seçimleri yapmış olmalarına rağmen, iş arkadaşları veya patronları yüzünden büyük sorunlar yaşamaktadırlar. Ece, patronunun oğlu, şımarık ve kontrolcü bir adam olan Haluk’a karşı büyük bir mücadele veriyordur. Haluk Ece’nin babasıyla olan yakınlığından ve hızlı yükselişinden rahatsızdır. Ece’den kurtulmak istemekte ve her fırsatta onu şirketten göndermek için uğraşmaktadır. Egemen de, görev aldığı hastanenin başhekimi ile uğraşmaktadır. Başhekim kendisine kafayı taktığı için Egemen sürekli nöbete kalmaktadır. Başhekim aslında Egemen’i sınıyordur. Egemen’in çalışkanlığından ve dürüstlüğünden emin olunca onu uçarı kızı Aslı ile tanıştırır. Salih, kızı ve oğlunun bu kadar çok çalışırken, sağlıklarına hiç dikkat etmiyor olmalarından dolayı çok üzülmekte ve onlara küçük bir çocuk gibi görerek iyi beslenmeleri ve sağlıklarına dikkat etmeleri konusunda sürekli uyarmaktadır. Kendilerini iş hayatına kaptırmış olan bu iki çocuk, babalarının bu aşırı korumacı halinden sıkılmıştır ve bu nedenle sık sık babalarını yalnız bırakmaktadırlar.

Baba Candır Dizisinin Problem Çocuğu Ailenin en küçüğü Emrecan, tam bir “problem çocuk” tur. Emrecan, liseden sonra üniversiteyi kazanmış, ama ikinci sınıftan sonra okuldan atılmış, askerliğini yaptıktan sonra iki yıl boyunca iş aramış, ama hala kendisine uygun doğru dürüst bir iş bulamamış, aşırı asi ruhlu, biraz tembel, ama o kadar da sevimli ve özünde iyi kalpli bir gençtir. Emrecan, sürekli olarak hayatıyla ilgili “hatalı seçimler” yaptığı için hem babasını, hem ablasını hem de abisini çok yormaktadır. Emrecan, üzerindeki bu ağır aile baskısı yüzünden acilen bir iş bulmayı ve kendi özgürlüğünü eline alıp kendisini ailesine kanıtlamayı çok istemektedir. Baba Candır Genel Hikayesi Baba Candır dizisinin ana hikayesi Emrecan’ın 11 sene önce katıldığı bir okul gezisinde meydana gelen bir yanlış anlaşılma; daha doğrusu bir “şaka” sayesinde başlar ve yürür. “Hayat tesadüflerle yürür” sözünü doğrular şekilde; Emrecan’ın, ilkokuldayken, Ürgüp Peri Bacaları’na düzenledikleri bir okul gezisi sırasında karşılaştığı akranı yaştaki bir kız, büyüdüğünde, hem başının bir numaralı belası hem de hayatının aşkı olacaktır. Ceylan, doğma büyüme Ürgüplü, güçlü karakterli, güzel yüzlü, akıllı, uslu, iyi kalpli, çalışkan, ve şirin bir kızdır. Emrecan ve yakın arkadaşı Rüzgar; ilkokul gezisi sırasında, okul arkadaşlarından ayrılıp, dar bir vadide bir başlarına gezinmeye başlarlar. Ve o anda Rüzgar göle düşer, yüzme bilmediği için boğulması an meselesidir. Emrecan, bir türlü suya atlayıp arkadaşını kurtarmaya cesaret edemezken ve Rüzgar, tam kendini suyun derinliğine bırakıp boğulmak üzereyken; o sırada tesadüf eseri ordan geçmekte olan, Ürgüp’ün yerlisi küçük kız Ceylan, koşarak geldiği göle atlar ve Rüzgar’ın hayatını kurtarır. Emrecan, nerden çıktığını anlayamadığı cesur kızı görünce korkup kaçar. Rüzgar, ilk önce hayatını kurtaran Ceylan’a teşekkür eder. Ama diğer yandan da, aynı cesareti gösteremeyen Emrecan’a çok kızgındır. Ceylan, Rüzgar’a “ben bugün senin hayatını kurtardım, bana bir can borcun var, yani aslında kader bugün burda bizi birleştirdi” deyince; Rüzgar, “evet.. çok haklısın.. bence biz büyüyünce evlenmeliyiz” diyerek, çocuk aklıyla Ceylan’la alay eder. Ceylan, çok temiz kalpli, iyi niyetli, romantik bir kız olduğu için Rüzgar’ın bu alaycı sözlerini ciddiye alır, ona inanır. Ceylan’ın bu halini gören Rüzgar, kendi kimliğini gizleyip, kendisini Emrecan olarak tanıtır ve Ceylan’a “on bir sene sonra İstanbul’da, Ulus Parkı’nda buluşmaları gerektiğini ve ordan sonra evlenebileceklerini” söyler. Ceylan, bu söze de inanır. Rüzgar, öğretmenlerinin seslenişi ile koşarak gidip otobüslerine biner. Ceylan, on bir sene sonra evleneceği çocuğun arkasından el sallar. Aradan 11 sene geçtikten sonra, Ceylan, 11 sene boyunca hiç unutmadığı Emrecan ile, yani aslında Rüzgar ile buluşmak için İstanbul’a gelir. Ceylan, İstanbul’a geldiği anda; kader, bir kez daha elini çabuk tutacak ve bu defa da hakiki Emrecan ile Ceylan’ın yollarını kesiştirecektir. Ceylan, Emrecan’ın evine gelip, babası Salih’e kendisini “gelin” olarak tanıtınca; birden bire işler karışacak ve tüm aile Emrecan’ın bu defa da başına bir “kız meselesi” çıkardığı için ona çok kızacaktır. Emrecan, bir yandan Ceylan’la hiçbir alakası olmadığını anlatmaya ve bunu ailesine ispatlamaya çalışırken; diğer yandan da Ceylan’la yakınlaşacak ve farkında olmadan ona aşık olmaya başlayacaktır. Aile Değerlerini Önemseyen Dizi Baba Candır Baba Candır dizisinin ilerleyen bölümlerinde Ceylan, asıl hayatını kurtardığı ve günümüzde ünlü bir pop star olan Rüzgar ile tanışacak işler daha da karışacaktır. Rüzgar da, Ceylan’ı tanıyınca ona aşık olacak ve bu defa da Emrecan, çocukluğundan beri baş rakibi olan Rüzgar’a, sevdiği kızı kaptırmamak için büyük bir mücadele vermeye başlayacaktır. Ceylan gerçeği öğrendiğinde duyguları ve verdiği söz arasında kalacaktır. Salih’in kız kardeşi, evin sağduyu merkezi ve çocukların dadısı rolündeki Nermin hala, Libya’da bir inşaatta çalışan eşini kaybetmiş ve borçları yüzünden evsiz kalınca da abisinin evine sığınmıştır. Nermin hala, çocuklara karşı çok “yufka yürekli” davrandığı için abisine çok kızmaktadır. Bu nedenle evin halası, evin babasına göre daha katı ve sert kuralları olan bir disiplin merkezidir. - Baba Candır dizisinde tüm karakterlerin hikayeleri “aile değerleri” üzerinde birleşir. - Çoğu zaman varlığını çok önemsemediğimiz ailemiz aslında sahip olduğumuz en değerli şeydir. - Sorularımızın cevapları, problemlerimizin çözümleri aslında hep ailemizdedir. - Baba Candır dizisi unutulmuş değerleri gün yüzüne çıkarıyor.